Oradaydık: Noisettes - Fred Falke

Dansa devam...

Delphic - Club Bangkok konserinin dakikliğinden sonra bu sefer konser başlangıç saati geldiği zaman İKSV Salon'daki yerimi almıştım. Bu sefer sahne enerjisine 2011 yazında Freshtival 3'te tanık olduğumuz Noisettes ve Shingai Shoniwa'nındı. Salon'un içinde tırmanacak direk bulamayınca ikinci kata talim etti. Bununla birlikte  mekan Salon İKSV olunca sahneden inip seyirciler arasında ve üstünde şarkı söylemekten hiç çekinmedi.


Gruba gelecek olursak kusursuz bir performans sergilediler ve bu kadar övülmelerinin boşuna olmadığını bir kez daha gösterdiler. Son olarak ise solist Shingai Shoniwa'nın İstanbul telaffuzu hoşuma gittiğinden konser boyunca söylediği İstanbul kelimesi kulağıma batmadı ama söyleme sayısı ile samimiliği arasında ters bir oran vardı. Ya da konser klişelerinden sıkılmaya başlamış olabilirim.



First Sensation City Beats'in ikinci gününde Noisettes'ten sonra sahne Fred Falke'nindi. 


Sevdiğim grupların remix albümlerinde ismine sık sık rastladığım Fred Falke, Noisettes'i bir kez görmüş olmamın sayesinde o gece performansı daha çok merak ettiğim isim olmuştu. Yalnız Salon İKSV'deki insanlar benimle aynı görüşte değildi ve Fred Falke performansını çok da büyük olmayan bir kalabalığa sergiledi. Yine de başta Robyn - Dancing On My Own olmak üzere yaptığı remixlerle dj'lik işini hakkıyla yaptığını kanıtladı.

Son olarak ise dans etmek için bütün etmenler orada olsa da dans etmekten kaçınan insanı anlamadım ve anlayamayacağım sanırsam.

*Fotoğraflar için Salon İKSV ekibine teşekkür ederiz.


Belgesel: The Soft Bulletin

The Flaming Lips ile 90'lara dönüş


Pitchfork'un Flaming Lips'in 1999 yılında yayınlanan albümü The Soft Bulletin için çektiği belgesel yayınlandı.

Youtube üzerinden yayınlanan belgese 45 dakika uzunluğunda. Belgeselde Wayne Coyne, Steven Drozd, Michael Ivins ve yapımcıları David Fridmann ile yapılan röportajların yanı sıra başka yerlerde rastlamanın zor olduğu özel video görüntüleri ve fotoğraflar da bulunuyor.

Bizce, an itibariyle her neyle ilgileniyorsanız bir kenara bırakıp küçük bir mola vermek için oldukça iyi bir bahane:

Yeni Şarkı: Iron & Wine - Grace for Saints and Ramblers

Adım adım Ghost on Ghost

Bahar aylarının en güzel fon müziği olacağına inandığımız beşinci albümleri Ghost on Ghost, 16 Nisan'da yayınlanacak. Yeni albümden de hali hazırda iki şarkıyı dinleyebiliyorduk ve dün itibariyle bu şarkılara bir yenisi daha eklendi: Grace for Saints and Ramblers.

Albümü adım adım tamamlarken, bahar aylarını bir kez daha özlüyor, bu ayları Ghost on Ghost ile geçirmek için sabırsızlanıyoruz.




Albüm tracklist:
Caught in the Briars
The Desert Babbler
Joy
Low Light Buddy of Mine
Grace for Saints and Ramblers
Grass Windows
Singers and the Endless Song
Sundown (Back in the Briars)
Winter Prayers
New Mexico's No Breeze
Lovers' Revolution
Baby Center Stage



Yeni Video: David Bowie - The Stars (Are Out Tonight)

Kaçırılacak gibi değil

David Bowie'nin önümüzdeki ay yayınlanması planalanan yeni albümü The Next Day şimdiden ikinci klibini kavuştu.

Gün itibariyle yayınlanan klip fazlasıyla garip, garip olduğu oranda da dikkat çekici. Floria Sigismondi'nin yönetmenliğini yaptığı klipte David Bowie'ye Tilda Swinton eşlik ediyor. Evli bir çifti canlandıran ikili huzurlu mahallelerinde yaşarken, popstar olarak nitelendirildiklerini öğrendiğimiz bir ikili (ki biri net bir şekilde David Bowie'nin gençliğini hatırlatıyor) tarafından takip edilmeye başlanıyor. Çiftler arasındaki bağlantının neredeyse doğaüstü boyutlara ulaştığını ve video bir kez izlemenin asla yeterli olmadığını belirtip aradan çekileyim:

 

Jennifer Lawrence ve onun ışıltılı 85. Oscar Töreni

-Biri Jennifer mı dedi?
-Yok Yok Anne Hathaway dediler
-Yok ya....yoksa?


... Denmediyse de biz hala duyuyorsak yeridir. Bir Jennifer Lawrence, bir Anne Hathaway denirken 85. yılda da Oscar'lar böyle böyle gitti. Cumhuriyetin 85. Yılını görmesinden sonraki bu ikinci büyük rahatlama için minnettarız... Ve elbiseler için de... Ve şov için de... Ve... Bir kaç notumuz var tabii:

  • Elbiseleri ödüllerden çok merak ediyoruz evet, belki de elbiseler sinemalarından daha ilginçse bunu bizim değil onların düşünmesi gerekiyor.
  • Organizasyon ve tanıtım adına piyasanın kremasını kondurduğu için yapımcılara unutulan alkışı şukuyu verelim, kusursuz akıyordu program görünüşe göre.
  • O yemeklerden biz de istiyoruz!
  • Neden herkes 30 saniyede bir Jennifer Lawrence diyor? 
  • Daniel Radcliff büyümese iyiymiş.
  • Channing Tatum karısını sıkarken erken doğuma yol açabilirdi...
  • ve sizi bilmem ama ben Oscar'ı 'sırıtma kası'na veriyorum, altın bir öpücüğü hak etti. Sabaha herkese benden bir minik boy kas gevşetici geldi. Bu gece ve üç gece daha hafifçe yüzümüze uyguluyoruz yatmadan.
  • Bradley Cooper'a hasta olanlar dehşetle gördü ki onu bir kabarık tavuk doğurmuş. Törenlere anneyle gelme adetini Kevin Spacey'den araklayan bu esaslı oğlanı akla mantığa davet ediyorum, bir daha görmeyeyim. Genç, sağlıklı, yetişkin adamsın, vs vs vs.
  • Jennifer Lawrence'ın tek rakibi Anne Hathaway, ikisinin de ismini yüzüncü duyuşumu kutladık evde duvarlarla...
  • Kırmızı halıdaki her sunucunun istisnasız bir pigme kabilesinden seçilmiş olması kameramanları kanser ettiği için onkoloji çalışmalarına ağır yatırım bekliyoruz.
  • Hedef kitlenin göbeğinde oluşumuzu 6 saniyede bir 'TWEET ATIN AĞABEYLER' çağrılarından anladık ama şimdi kim baştan anlatsın ki buzz yaratmak öyle birşey değil, call to action göze girmez filan diye. Daralırken dilimi kaybettim hükümsüzdür :S
  • Her ne kadar son yıllarda adetten olsa da 'hiç güzel film yokmuş yea' demek bir kuple haksızlık olabilir diye düşünüyorum ama bir müddettir buralarda gezinen filmler de bir Alex değil sanki hakikaten
  • Chris Evans da anasını kapıp gelmişken pes diyorum... Hayırlara vesile olsun
  • Jamie Fox'un boyunca kızı olduğuna kim inanırdı, Jennifer Lawrence ve Anne Hathaway adına, holi kırayst!
  • Daniel Day Lewis'le Hugh Jackman'ın eş değişimine kalıcı olarak sıcak bakabilirlermiş, ama bize düşmez tabii.
  • Son sözüm de sana Hollywood sineması! Bir müze iddiasına girmişsin. Saçma sapan sokak ortası belediye sergisinden bir tık öteye götürememişsin ya yazıklar olsun. Bir zamanlar orda burda cam-içinde-fosil-var-olum! sergileri olurdu. İşte onlardan anca hallice yer açmış içine de nice efsaneleri koymuşsunuz ya, daha da birşey demem!



Bu arada hala Oscar listesine göz atmadıysanız: 

En İyi Film
‘Argo’

En İyi Erkek Oyuncu
Daniel Day Lewis, 'Lincoln'

En İyi Kadın Oyuncu
Jennifer Lawrence, 'Silver Linings Playbook'

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Christoph Waltz, 'Django Unchained'

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Anne Hathaway, 'Les Miserables'

En İyi Yönetmen
Ang Lee, 'Life of Pi'

En İyi Orijinal Senaryo
'Django Unchained'

En İyi Uyarlama Senaryo
'Argo'

En İyi Animasyon
'Brave'

Yabancı Dilde En İyi Film
'Amour'

En İyi Belgesel
'Searching for Sugar Man'

En İyi Görüntü
'Life of Pi'

En İyi Prodüksiyon Tasarımı
'Lincoln'

En İyi Orijinal Şarkı
Skyfall, 'Skyfall' – Adele

En İyi Kısa Belgesel
'Inocente'

En İyi Kısa Film
'Curfew'

En İyi Kostüm Tasarımı
'Anna Karenina'

En İyi Kurgu
'Argo'

En İyi Makyaj ve Saç
'Les Misérables'

En İyi Orijinal Beste
'Life of Pi'

En İyi Ses Kurgusu
'Skyfall'

En İyi Ses Miksajı
'Les Misérables'

En İyi Görsel Efekt
'Life of Pi'

En İyi Kısa Animasyon
'Paperman'



Her ne kadar Neil Patrick Harris'in özlemini çekiyor olsak da Seth MacFarlane performansıyla gülümsetti, bu da bizden size haftanın kıyağı olsun:

Yeni EP: Sapan - Tundra

In Sapan, we trust...

İstanbul sahnesinin sevdiğimiz gruplarından Sapan dün gece yeni EP'leri Tundra'yı internet sitelerinden yayınladı. İlk EP'leri Gökyüzünde Yeryüzü'nden sonra bu kez ingilizce karşımıza çıkan grup bu işi de kotarmış gözüküyor. It's Alright, Coldwave ki herhangi bir James Bond filmine koyulsa sırıtmayacağını düşündüğümüz bir şarkı ve Clouds'tan oluşan bu kaydın peşine bir albüm beklentimiz de yüksek.

Karşınızda Sapan ve yeni EP'leri Tundra;

Oradaydık: Delphic - Club Bangkok


Dansın dozunu ayarlayamamak...

Cuma gecesi, başladığımız yeni dönem telaşını partilerle dindirmek amacıyla soluğu Salon IKSV'de aldık. First Sensations City Beats kapsamında iki gece süren festivalin ilk gecesinde Delphic ve Club Bangkok sahne alıyordu. Tam da gönlümüze göre olan gece bol danslı serüvenleri beraberinde getirdi.

Salon IKSV'nin hiper-dakik olduğunu gün itibariyle unutmamız kalbimizi kıran anlara neden oldu. Yani Delphic ilk şarkıyı nasıl performe etti, neler yaşandı ve en önemlisi sahneye çıkarken tavırları nasıldı ekseninde gelişen sorular, bir dahaki konserlerine kadar merak konusu olarak kalacak.

Konserde, taze albümleri Collections'a daha çok zaman ayıracaklarını düşünürken ilk albümleri Acolyte (2010)'den bonkörce çalmaları sevinç kat sayımız arttırdı. Çünkü hem elektronik bir albümün sevdiğimiz parçalarının canlı versiyonuyla imtihanımız nasıl olacak merak ediyorduk, hem de o şarkıları -ki bunlar tahmin edeceğiniz üzere Doubt ve Counterpoint oluyor- canlı dinlemek istiyorduk. Bir de yeni albümleri Collections'a henüz ısınamadık. Bu yüzden konsere ister istemez tereddütlerimizle gittik.


Setlist


Balya
Halycon
Freedom Found
Memeo
Clarion Call
Dreamers
Red Lights
This Momentary
Doubt
Atlas
Sun Also Rises
Counterpoint
Acolyte


Ancak hata etmişiz. Tadı damağımızda kalan konserde Delphic, sahne performansları, duruşları, dinleyiciyle olan iletişimi ve bağıra çağıra eşlik ettiğimiz şarkılarıyla muhteşem konser anılarımıza yenisini ekledi. Biss'e çıkmamaları biz ilk şarkıları kaçıranlar için üzücü olsa da en kısa sürede İstanbul'da yollarımızın yeniden kesişeceğine eminiz.

Konser sonrası sahne Club Bangkok'un oldu. Bol bol halay çektik, horon teptik! Punk rock, hip-hop, elektronik danslar, Club Bangkok'un sahnedeki eğlenceli tavırları ve hızla geçen saatler derken zaten Delphic ile neredeyse tükenen enerjimiz Club Bangkok ile sıfıra kavuştu. Kalbimiz ile ayaklarımız zıtlaşmaya başladığında artık Salon'a veda ediyorduk.


Dansın dozunu cuma gecesi ayarlayamadık çünkü konser ve partinin gidişatı buna izin vermedi. Oldukça eğlendik ve ful motivasyon ile döneme kaldığımız yerden devam etmeyi umuyoruz. Buradan dans etmeyen arkadaşlara da selam etmek istiyoruz ya da biz danslı konserleri çok abartıyoruz, emin değiliz. Cuma gecesine dair emin olduğumuz tek şey unutmak istemediğimiz Delphic konseri anılarımız...

Taze Kan #1

Yeni kaçamaklara doğru...

Bildiklerimizden bir süreliğine kaçmak isterken taze kanlara rastladık. Oldukça sevdik ve neredeyse bağrımıza basmak üzereyiz. Bencilliği bir kenara bırakıp herkesin kulakları şenlensin bünyeleri bayram etsin niyetiyle çılgınlar gibi geçen şu haftaya beş adet yepyeni şarkı bırakıyoruz.

Buyrun, dinleyin:

1. 2:54 - Killer
Bir indie-rock band neler vaat ediyorsa, onları tek elde toplayanlardan.



2. Heart Streets - Collision
''Haydi kızlar rap yapalım, bu aralar çok moda!''


3. Hiatus Kaiyote - Nakamarra
Yeni bir Selah Sue?


4. Banks - Before I Ever Met You
Aileye katılan yeni Banks ve kan kaynatan parçası:



5. Rejjie Snow - Lost in Emphaty
Rap severler derneğimiz tarafından sevildi, takibe alındı. Artık diğerleri düşünsün.



Oradayız: Delphic - Club Bangkok

                                         
 Bu akşam, Salon'da.

''Şubatın son haftasonu partilemekten sorulur!'' dediğimiz için Cuma gecesi soluğu Salon'da alıyoruz. Çünkü Delphic konserine ve Club Bangkok partisine hazırız ve fazlasıyla heyecanlıyız. Muhtemelen de en ön sıralarda dans ediyor, çılgın atıyor olacağız, görüşürüz.

                                               


Oradaydık: Halimden Konan Anlar

Natali Portmın, çocuk uyuyo

Dün akşam Halimden Konan Anlar'ı sonunda bir kez de canlı dinlemek için Roxy'deydik. Konserlerde not tutmayı, tuttuğumuz notları paylaşmayı sevdiğimizi herkes bilir. İşte dünden arda kalanlar:

  • Bazı gruplara eşlik etmeden olmuyor, şarkıları söylemeden tadı çıkmıyor. Halimden Konan Anlar o gruplardan değil, sürprizli sözleri, pek coşkulu müzikleriyle insanı anında içine çekiveriyor yaptıkları şey. Şarkıların hemen hepsi halihazırda zihnime kazınmış olduğu için ben eşlikçiler arasındaydım ama gözlemlerim şarkıları ilk kez dinleyenlerin de fazlasıyla keyif aldığı yönünde. 
  • Halimden Konan Anlar şarkı sözlerinden, Facebook postlarına, parçalarını paylaşma şekillerine kadar takipçileriyle etkileşime girdikleri her alanda gayet rahat bir tavır sergiliyor. Bu pek tabii sahnede de bu şekilde. Ya gerçekten sahnede gerçekte oldukları gibiler, hiçbir şekilde sahne suratı/imajı/duruşu takınmıyorlar ya da bunu o kadar iyi yapıyorlar ki inanılmaz doğal duruyor. Hangisi doğru bilemiyorum ama günün sonunda insanın içinden iki bira kapıp karşılarına muhabbete oturmak geldiği doğru.
  • Parçaların çoğu fazlaca hareketli ve grup da belli ki sahnede eğleniyor. Ne var ki Kendime Çaylar sahnede tam hakkını alamıyor sanki; diğer parçaların arasında yitip gidiyor. Akustik performanslarında daha iyi parladığını, uzun uzun çalındığını önce tahmin, hemen sonra umut ediyorum. Bir de onu görmek gerek.
  • Bu her zaman böyle mi bilinmez ama dün gece sahneden ayrılışları gerçek bir zengin kalkışıydı. "Çok tatlıydınız" tadında kısa bir vedanın ardından bir anda ortadan kayboldular. Tamam, kabul, biraz havalı bir tavır ama izleyici tarafında bir ne olduğunu anlayamama durumu yaratmıyor diyemeyeceğim.
Günün sonunda, tadı damağımızda.
.

Garip Demişken: Harlem Shake

Do the Harlem Shake




Bundan iki hafta önce şöyle bir video var buna tepkiniz ne olurdu diye sorsak, eğer eğlenceli bulduysanız, büyük ihtimalle kendi Harlem Shake videonuzu çekerdiniz. Geçtiğimiz iki hafta boyunca tam da buna benzer bir şey gerçekleşti. Baauer'in Harlem Shake şarkısının arka planını oluşturduğu dans videoları internette boy gösterdi.



Videonun kuralının çok basit ve 7'den 77'e herkesin yapabileceği bir şey olması sonucu cevap videolarıyla birlikte Harlem Shake muhabbeti büyüdü de büyüdü. Bazıları insanlar delirmiş olmalı diye yorumlasalar da bizce eğlendiğimiz sürece sorun yok.



Türkiye'de ise bu akımı sahiplenen şirketler oldu. Şirketlerin çalışanlarının bir araya geldikleri Harlem Shake videoları paylaşıldı. Bunların bir çoğunda amaç eğlenmekten çok kendilerine bu akımdan pay çıkarmak olunca eğlendiren videolar da az oldu.


Tabi bu arada dünya çapında Harlem Shake'ten nefret eden bir kesim de oluştu. Bu kesim için ise Harlem Shake çok saçma bir şey demekten öte gidemeyenler çok dikkate alınmasa da bu tarz eleştirilere kapılar her zaman açık.



Bu akım çok hızlı yayıldı ama bitişinin de çok hızlı olacağına dair elimizde ip uçları var. Yine de bu süreci keyifle takip ettiğimizi söylersek de yalan olmaz.

Yeni Albüm: How To Destroy Angels - Welcome oblivion

Dinlemeye başladık bile

Trent Reznor ve Atticus Ross'un hala yeni sayılabilecek projesi How To Destroy Angels şimdiye dek yayınladıkları 2 EP ve çok sayıda single'ın ardından, sonunda çıkış albümlerini yayınladı (sayılır).

Mart ayında satışa çıkacak olan Welcome oblivion, az önce Pitchfork Advance üzerinden, bütünüyle stream'e açıldı. Biz dinlemeye başladık bile.
.

Oradayız: Halimden Konan Anlar


Yarın, Roxy'de

Halimden Konan Anlar'ın şarkılarına uzun süredir inkar edilemez bir keyifle eşlik ediyor, her yeni parçayı/demoyu sevgiyle kalbimize basıyoruz ama artık bu ilişkiyi bir üst seviyeye taşıma zamanı geldi de geçiyor bile. Halimden Konan Anlar 20 Şubat akşamı (yarın) Roxy'de sahnede; bu kez biz de seyirciler arasındayız.

Yeni Şarkı: Phoenix - Entertainment

Yeni albümden ilk ses...

Phoenix, geçtiğimiz günlerde verdikleri  yeni albüm var müjdesini, yeni bir şarkıyla taçlandırdı. Kendini özlettiren grup, yeni albümün açılış parçası Entertainment ile özlemlerimizi dindiriyor. Ev yapımı, sözlü videosu ve "çin işi, japon işi" girişiyle karşınızda Entertainment

Yeni Video: Sapan - Che

En akustik haliyle

Sapan, Che'nin mis gibi akustik videosu ile şimdiden başlayan pazartesi gerginliğimizi aldı, uzaklara götürdü. Bir de yeni EP - Tundra haberiyle heyecanlandırdı, mutlu etti.

Fatih Cihangir Selimoğlu'nun çektiği ev halli, bol akustikli video yeni haftaya motive olmak için bire bir:



Yeni Şarkı: Marina and The Diamonds - E.V.O.L.

Marina'dan anti-sevgililer günü çıkışı...

Çok sevdiği erkek arkadaşı tarafından terk edildikten sonra aşk inanmayan güzel kadın imajıyla çıkardığı son albümü Electra Heart'a kendini fazla kaptıran Marina, sevgililer gününde aşka olan nefretini göstermekten çekinmemiş.

Şarkının tamamını indirmek için buraya, şarkının bir kısmını dinlemek içinse videoya tıklayabilirsiniz.

Yeni Şarkı: Emir Bey - Toz

 Toz toprak içinde Emir Bey


Emir Bey, geçtiğimiz gün çok da yeni olmayan parçaları Toz'u yayınladı. Çok da yeni olmayan diyorum çünkü konserleri sayesinde halihazırda bilinen ve fazlasıyla sevilen bir Emir Bey eseri Toz. Geçtiğimiz aylarda yavaş yavaş kaydedilmiş, zamanla pişmiş.

Toz, Berat Örnek'in şiirinin bestelenmesiyle ortaya çıkmış, Nil İpek Hülagü'nün tasarımıyla görselleşmiş. Günün sonunda kendimizi karşı karşıya bulduklarımız, tam da Emir Bey'den işitmeye alıştığımız gibi telaşsız ve olgun:

Cover: The xx - I Miss You

Kalp!

Son albümleri Coexist şerefine turnede olan ve bu sebeple yolları Teksas'a düşen The xx, burada verdikleri konserde Beyonce'nin I Miss You şarkısını coverladı. The xx, Sevgililer Günü sürprizi niteliğinde çaldıkları I Miss You'nun, grup için özel bir anlam ifade ettiğini ve sözlerinin hayran oldukları Frank Ocean'a ait olduğunu da websitesi'nde belirtti. Bu da böylece The xx'in turne anılarından biri olmuş oldu.

The xx'in Sevgililer Günü konseptli çıkışları olacağını düşünmezdik ancak cover inanılmaz keyifli olmuş diyebiliriz:




Yeni Video: Passion Pit - Carried Away

İlişkilerde sözün yeri ve önemi...

Micheal Angelakos'un ses tonu önderliğinde yaptıkları şirin-pop ile bir çok hayran edinen Passion Pit, geçen sene yayınladıkları Gossamer albümünden Carried Away şarkısını klipledi. Şarkının sözlerinden dolayı, ilişki üzerine bir video beklentimiz vardı ama bu kadar güzel bir video çıkacağını biz de tahmin etmiyorduk. Yönetmenliğini Ben Brewer ve Alex Brewer kardeşlerin yaptığı videoda, grubun solisti Micheal Angelakos ile oyuncu Sophia Bush rol alıyor. Yaptıkları müziğin videolarına da yansıtan grup ilişkinin zor zamanlarını bile şirin göstermeyi başarabilmiş.

Karşınızda klibiyle uzun süreler Tumblr sayfalarında yaşamaya aday Carried Away;


Yeni Şarkı: The Strokes - All the Time

Yeni albüme adım adım

2011 yılında çok da olumlu tepkiler almayan "Angles" albümlerinin ardından The Strokes bu sene yeni bir albümle dönüyor. Geçtiğimiz günlerde grup tarafından paylaşılan “One Way Trigger”, The Strokes’un eski günlerini aratmayan bir albüm çıkaracağına dair umutlar doğurmuştu. Grup bu kez de albümden çıkacak ilk single’ı hayranlarına sundu.

26 Mart’ta çıkması beklenen “Comedown Machine” albümünün ilk single’ı olacak “All the Time”ı şuradan dinleyebilirsiniz:

Yeni Video: Wild Nothing - Only Heather

Hüzün-keder bir arada

28 Mart'ı  beklediğimiz şu günlerde, Wild Nothing son albümü Nocturne'den bir video klip daha yayınlar mı diye söylenmeye hazırlanıyorduk ki kendimizi en dans ritimli şarkılarından Only Heather'in video klibini izlerken bulduk.

Ryan Reichenfeld yönetmenliğinde hazırlanan video klip, bir cadde boyunca kalbine saplanmış kılıçla yürümeye çalışan bir adamın, duyguları yüzünden harap olmuş halini anlatıyor. Şarkının ritmi sebebiyle klibi daha hareketli beklerken, sözleri sebebiyle anlatılmak istenenin başarıyla vurgulandığını söyleyebiliriz:


14 Şubat Sürprizi: Demet Evgar - Farketmeden

Bu senenin sürprizi de Demet Evgar'dan

Geçen sene tam bugün yine bir 14 Şubat sürprizinin haberini vermiştik. İşin sonunda yine Demet Evgar olsa da sürprizin sahibi Multitap'ti. "Size bir sürprizimiz" var diyip 14 Şubat'ta Demet Evgar'la yaptıkları düeti yayınlamışlardı.

Bu senenin sürprizi de önceki gibi bir adet Demet Evgar, mikrofon ve kamera içeriyor. Ne var ki bu sene sürprizi paylaşmak yok, sahne tamamen kendisinin. 


Fikret Kızılok'un kalbinden çıkanlar, Demet Evgar'ın sesinde şekil buluyor; bu telaşsız ve gösterişsiz vokale fark etmeden kapılıveriyoruz.
.

Esas Oğlan: Jake Johnson


 Çirkin adam karizması


Fakir Ama Gururlu: Vitray sanatçısı annesinin soyadını ve motorsiklet kazasında ölen amcasının ismini alarak hayata bir sıfır yenik başlayan Jake'in yaşamı talihsizliklerle doludur. Liseden atılır fakat neşesi enerjisi sayesinde yılmaz okula geri döner ve 'komik çocuk' maskesi ile Chicago'da hayata tutunmaya çalışır. Hayatına bir yol çizer, NYU'da yaratıcı yazarlık derslerinin ardından soluğu Los Angeles'ta alır. Oyuncu olacaktır.

Biz Sevişiyoruz: New York ve Los Angeles arasında mekik dokuyarak Upright Citizents Brigade Theatre'da komedi şovlarını sürdürdüğü sırada asıl mesleği yazarlığa eğilen Johnson, daha sonra Eric Edelstein ile bir komedi ikilisi oluşturur ve başarılı skeçlerini, The Big Bang Theory'de Howard Wolowitz karakteri ile tanıdığımız Simon Helberg prodüktörlüğünde televizyona satmayı başarırlar. Fakat kendini seyirciye tam anlamıyla ilk defa 2009'da Micheal Cera ve hiçbir kalıba sokamadığımız Charlyne Yi ile Paper Heart'da gösterdi diyebiliriz. Bunun yanı sıra 2006-2010 yılları arasında bir çok filmde yardımcı ve misafir rollerde görülen Johnson, neredeyse tüm yapımlarda yakışıklı başrol oyuncusunun 'tehdit oluşturmayan' kankası rolündedir. En iyi örneği Ashton Kutcher ve Natalie Portman'lı No Strings Attached'de görebilirsiniz.


Bitmesin Bu Rüya: Her aktörün voleyi vurup topu doksana attığı bir dönüm noktası vardır. Yıl 2011 olduğunda Jake Johnson, New Girl'de kendi hayat hikayesine inanılmaz derecede benzeyen Nick Miller rolüne büründü. Zoey Deschanel ile onu ilk başta yakıştıramayanlar şu sıralar Nick Miller adına bloglar, fan pageler açmakla meşgul. Televizyon izleyicisi tarafından müthiş bir karizmaya sahip olduğu iddia edilen Jake Johnson, kadınların pek de bayıldığı çağımızın popüler 'huysuz ve tatlı adam' tanımının karışılığı. Başarılı televizyon projeleri ardından, filmlerde başroller de gelir. Bu yıl Jake JohnsonThe Pretty One isimli yapımda başrolde göreceğiz. 

Yeni Şarkı: Kurt Vile - Wakin On a Pretty Day

Kurt Vile yaratıcı sularda

2011 yılında “Smoke Ring for My Halo” albümüyle çok büyük beğeni toplayan Kurt Vile, onu takip edecek beşinci stüdyo albümü “Wakin On a Pretty Daze”in açılış şarkısını yayınladı. 4 Nisan 2013’te Matador Records etiketiyle yayınlanacak albümü açacak şarkı “Wakin On a Pretty Day” adında ve 9 dakika uzunluğunda.

Daha da güzeli, Kurt Vile yukarıda görebileceğiniz albüm kapağındaki mural için Philadelphia’da yaşayan graffiti sanatçısı Steve Powers ile çalışmış ve şarkı, Youtube’a bu muralın yapım aşamasını gösteren bir video eşliğinde konmuş. Bu videonun şarkının klibi olmadığını, klibi önümüzdeki günlerde izleyebileceğimizi de ekleyelim.

Bundan önceki albümünün turnesinde Türkiye’yi ziyaret eden Kurt Vile’ın 2013 turnesinin programı da açıklanmış. Türkiye henüz listede yok, fakat biz yine de umudumuzu kesmeyelim. Nasıl geçtiğini anlayamayacağınız bir 9 dakika için de sizi aşağıya alalım:

Yeni Albüm: Phoenix - Bankrupt!

Phoenix cephesinde yeni bir şey var!

Yeni albüm haberlerinin sağanak şeklinde yağdığı şu günlerde, bir güzel haber de Fransız indie pop grubu Phoenix’ten geldi.

2009 çıkışlı “Wolfgang Amadeus Phoenix”in ardından 4 senelik bir sessizliğe bürünen grubun yeni albümüne “Bankrupt!” ismini verdiğini Ocak ayında öğrenmiştik. Bugün ise, albüm kapağı ve şarkı listesi grubun resmi sitesinden yayınlandı.

Grup, hayranlarıyla paylaştığı ve Fransızca bitirdiği notta: “Yeni albümümüz ‘Bankrupt!’ 22 Nisan haftasında yayınlanacak. Buradan şarkı listesine ve albüm kapağına ulaşabilirsiniz. Sevgilerimizle, yakında görüşmek üzere!” diyor. Uzak geçmişten muz, yakın geçmişten de soğanlı kapaklarla aşina olduğumuz natürmort albüm kapakları kervanına Phoenix de şeftalisiyle katılmış görünüyor.

Albümle ilgili bir detayı da geçtiğimiz hafta “The New Yorker” ortaya çıkardı. “Bankrupt!” kaydı, efsanevi Michael Jackson albümü “Thriller”ın kaydedildiği kayıt masası(recording console) ile yapılacak. Gitarist Laurent Brancowitz’in eBay’den 17 bin dolara satın aldığı –şaka değil!- kayıt masasının Paris’e gönderildiği söyleniyor. Bir "Thriller" daha gelir mi, o konuda şüpheliyiz.

Şarkı listesi şöyle:

01 Entertainment
02 The Real Thing
03 SOS in Bel Air
04 Trying to Be Cool
05 Bankrupt!
06 Drakkar Noir
07 Chloroform
08 Don’t
09 Bourgeois
10 Oblique City

Reddit Grohl'u: Dave Grohl AMA Session'ından Notlar

Dave Grohl'la karşı karşıya


Dave Grohl'un engellenemez sevilebilirliği malum. Yıllardır bulaştığı her işin inanılmaz başarılı sonuçlar vermesi yetmiyormuş gibi hayranlarıyla olan yakın diyaloğu biz dahil milyonların gönlünü çelmeye yetiyor da artıyor bile. Bu güzel adam geçtiğimiz cuma Reddit AMA Sessions'dan birini gerçekleştirdi. Biz de seansın görülmesi gerekenlerini sıraladık:


1. Geçtiğimiz aylarda Dave Grohl'un QOTSA'ya dönüşünün haberini vermiştik. Dave Grohl yeni albüm için dönmüş olsa da albümün turnesinde yer almayacakmış.


2. Dave Grohl kendisini yeni bir Tenacious D kaydında görebileceğimizi açıkladı. Ve evet, Jack Black'le çalışmak tam tahmin ettiğimiz gibiymiş.
  
3. "Rock müziğin en iyi adamı olarak biliniyorsunuz. Bu ünvanı başka birine devredecek olsaydın bu kim olurdu?" sorusuna cevabı oldukça net.




4. Geçmişten ya da bugünden istediği bütün müzisyenleri seçip bir grup kurabiliyor olsaydı kimleri seçerdi ve grupta hangi pozisyonda olurdu diye sorulduğunda Dave sustu, gözleri konuştu:




5. Grunge Dave Grohl için hiç ölmemiş.


6. Dave Grohl'un yönetmenliğini yaptığı Sound City isimli belgesel yayınlandı. Film şimdilik gayet popüler ve iyi reaksiyonlar alıyor ama ikinci kez yönetmenlik koltuğuna oturmak Dave Grohl'u çok da heyecanlandırıyormuş gibi durmuyor.


7. Dave Grohl'un şişme bebekli performansını kaçırmışız, eksikleri tamamlamak anlamında önemli.







Yeni Şarkı: The Postal Service - A Tattered Line Of String


 Give Up'tan arda kalanlar


İlk ve aslında tek albümleri Give Up'ın 10. yılı için tekrar bir araya gelen The Postal Service ilk "yeni" parçalarını yayınladı.

A Tattered Line Of String, aslında Give Up'ın hazırlanışı sırasında kaydedilmiş ama bugüne dek yayınlanmamış bir parça. An itibariyle yayınlanıyor olmasının sebebiyse Ben Gibbard ve Jimmy Tamborello'nun ilk albümlerini tekrar yayınlamaya karar vermiş olması. 10. yıl için özel olarak yayınlanacak albümde tanıyıp bildiğimiz 10 parçanın yanı sıra daha önce yayınlanmamış iki parça ile Iron & Wine ve The Shins tarafından yapılmış cover'lar bulunacak. İkilinin yıl içinde gerçekleştireceği performanslara cabası.

Kısacası an itibariyle heyecanlanmak için yeterli sebebimiz var ama her şey sırayla. Önce A Tattered Line Of String:

Alışılagelmişlik: Grammy Ödülleri

Gönülleri hoş tuttu.

Neler olacağını merak ediyorduk. Dün gece itibariyle merakımıza elveda ettik. Ve aslında dün gece her şey şöyle gelişti:

Gotye ve Kimbra'yı bir de biz gönülden tebrik ettik. (Yılın Kaydı ve Yılın En İyi Düet/Grup Performansı: Gotye feat. Kimbra -Somebody That I Used to Know )

Yılın albümünü bize bıraksalardı sonuç muhtemelen çok daha farklı olacaktı ancak keyifle dinlediğimiz Mumford & Sons hak etti, ödülünü kaptı. (Yılın Albümü: Mumford & Sons - Babel)

''Yılın şarkısı'' ikilemesi tınlamasından da anlaşılacağı gibi adeta marş olmuş parçalardan seçilecekti. Buna en iyi aday We Are Young'dı. (Yılın En İyi Şarkısı: Fun. - We Are Young) Fun. aynı zamanda Yılın En İyi Yeni Artist'i seçildi, ama biz o kadar emin değiliz.


Adele bu sene sadece bir ödül aldı. Bizim köyde neredeyse kendisini unutuyorduk, iyi hatırlattılar. (En İyi Pop Solo Performans: Adele - Set Fire To The Rain (Live)

Ne? Kelly Clarkson mı? diye sorduk ama üstüne gitmedik. Gülümsedik ve yollarımıza devam ettik. (En İyi Pop Vokal Albüm: Kelly Clarkson - Stronger)

''Calvin Harris'ler, The Chemical Brothers'lar varken'' diye söylenerek başladığımız cümleyi tebriklerle tamamladık çünkü arı gibi çalıştığını biliyoruz. (En İyi Dans/Elektronik Albümü ve En İyi Dans Kaydı: Skrillex - Bangrang)

''E yani, tabi ki öyle...'' (En İyi Geleneksel Pop Vokal Albüm: Paul McCartney - Kisses On The Bottom)

Rock tag'li ne var ne yok çuvala atıp gitti The Black Keys ağabeyler. Güle güle kullansınlar. (En İyi Rock Performansı: The Black Keys - Lonely Boy, En İyi Rock Şarkısı: The Black Keys - Lonely Boy, En İyi Rock Albümü: The Black Keys - El Camino)

''Frank Ocean bu seneki Grammy Ödülleri'nden taşıyamayacağı kadar çok ödül ile ayrılabilirdi.'' diye düşünmeden edemiyoruz. (En İyi Urban Contemporary Albüm: Frank Ocean - Channel Orange)

Kanye West ve Jay-Z kardeşler de rap etiketini tekellerine alıyorlardı ancak Drake buna izin vermedi. (En İyi Rap Performansı: Jay-Z & Kanye West - Niggas In Paris, En İyi Rap İşbirliği: Jay-z & Kanye West feat. Frank Ocean & The Dream - No Church In The Wild, En İyi Rap Şarkısı: Jay-z & Kanye West - Niggas In Paris, veee En İyi Rap Albümü: Drake - Take Care)

M.I.A Bad Girls ile alır diyorduk amma velakin... (En İyi Müzik Videosu: Rihanna feat. Calvin Harris - We Found Love)


İlgimiz dahilinde sevincimiz ve şaşkınlıklarımız burada son buluyor. Sayfalar boyu kazananlar listesi için buraya koşabilirsiniz. Ama önce Frank Ocean'ın canlı performansını kelimenin tam anlamıyla tatmanızı tavsiye ediyoruz:


Frank Ocean Grammys 2013 performance ile  dm_51181cced0274



İzleyin: TPB AFK

 Geldi


 The Pirate Bay Away From Keyboard sonunda yayınlandı.

İnternet kültürü için önemli bir yere sahip olan sitenin hukuk savaşını konu alan belgeseli heyecanla beklediğimizden daha önce söz etmiştik. Yaklaşık 2 yıl önce, Kickstarter üzerinden finanse edilen belgesel geçtiğimiz cuma 63. Berlin Uluslararası Film Festivali'nde prömiyerini yaptı ve izleyicileriyle buluştu.

Film hemen aşağıdan stream edilebileceği gibi Pirate Bay üzerinden indirilebiliyor da.



(Off The Record): Vol XXV





1. Her yeni bölümde Girls'e daha çok bağlanıyoruz. Lena Dunham'a atfedilen "jenerasyonun sesi" yakıştırması kulaklarımıza her geçen gün daha tatlı geliyor.



2. Geçtiğimiz haftanın -en azından Amerika'da- en büyük olayı Beyoncé'nin Super Bowl performansı olacak sanıyorduk, kendisinin dans ederkenki "vahşi" görünüşünü hesaba katamamışız. (Diğer yandan kızların dünyayı ışıltılı saçlarıyla yönetmedikleri tahmin edilmeliydi.)


3. İnsan bazı günler her baktığı yerde Gallagher'lardan birini görüyormuş gibi hissediyor. (Yine de bar çıkışı Liam'la karşılaşmaya hayır demezdik.)



4. Başrolde Kevin Spacey, ilk iki bölümün yönetmeni David Fincher. House of Cards'a en azından bir bakıp çıkmak için başka nedene ihtiyacımız yok.


5. The Flaming Lips'in Bohemian Rhapsody cover'ı videosuna çıplak güneşlenmeyi tercih eden genç kızın wasabi sosuyla imtihanının eşlik ettiğini söylersek şaşırmayacaksınız.


*Görsel: Cake - Fashion Nugget

Yeni Video: Two Door Cinema Club - Next Year

Two Door da bizi görecek mi?...

Geçtiğimiz yaz mevsiminde İstanbul sınırları içinde izlediğimiz en iyi konserlerden birine ev sahipliği yapan Two Door Cinema Club yeni albümü Beacon'dan Next Year'ı klipledi.

Yönetmenliğini Giorgio Testi'nin yaptığı grubun performanslarından görüntüler içeren kliple o zamanlara döndük diyebiliriz.


Yeni Albüm: Justin Timberlake - 20/20 Experience


Şimdi sıra detaylarda

*Justin Timberlake, 19 Mart'ta yayınlanacak yeni albümü 20/20 Experience'in artwork'ünü ve trakclist'ini gün itibariyle dinleyicilerle paylaştı. Henüz yeni albümden yayınlanan tek şarkı Suit & Tie ile beğenileri toplayan Justin, 2013'ü kariyenin en parlak senesi olarak değerlendiriyor.

Bizde adeta magazin dergisi  minvalinde verdiğimiz bu haberle duygularımızı bir kenara bırakıyor, hayatımıza şimdilik Jay-z katkılı Suit & Tie ile devam ediyoruz:


Ve 20/20 Experience'in tracklist'i:

Pusher Love Girl
Suit & Tie
Don't Hold The Wall
Strawberry Bubblegum
Tunnel Vision
Spaceship Coupe
That Girl
Let The Groove Get In
Mirrors
Blue Ocean Floor


Kısa Film: Beach House - Forever Still

Beach House show!

2012 çıkışlı hipnoz etkisi yüksek albüm Bloom'un kayıtları Tornillo yakınlarındaki bir stüdyoda kaydedilmişti. Forever Still uğruna yeniden yollara düşen ikili -havasından suyundan mıdır bilinmez- muazzam bir kısa film ile karşımıza çıkıyor.

Bu kısa filmde albümden dört şarkıyı canlı  performe eden grubun (sırasıyla Wild - The Hours - Wishes - Irene) yaklaşık yarım saatlik Teksas çöllerinde başladığı konseri sanki evlerimizde son buluyor:



İzleyin: Beyoncé Super Bowl Performansı


Playback mevzusunu affettik

Amerika televizyonunun yıl içindeki en önemli ve en beklenen gecesi şüphesiz Super Bowl finali. Bu seneki gösteride Beyoncé'yi izleyeceğimiz gerçeği ve belki de yıllar sonra Destiny's Child üyesi olarak izleme ihtimaliyse bu geceyi daha büyük bir heyecanla bekleme sebebi. Yani düne kadar öyleydi.

Final dün gece gerçekleşti, izlerken sormadan edemedik: Sahneye, ışıklara, aşağıdaki kocaman kalabalığa bu kadar yakışan başka biri daha var mı?

 

Popular Posts